20 Kasım 2011 Pazar

Sevdirebilmeli İnsan Kendini

Hava bugün de kapalı.
Dışarısı kalabalık ve kontrolden çıkmış bir kargaşa var.Nereye, ne amaç için koşturduğunu unutan insanlar.

Sebebi nedir bunun?İş güç mü? Yoksa kendini ifade edememek mi belki de gülümsemeyi unutan suratlar.

Yeryüzü yeraltı birbirine girmiş tabutlar gün yüzüne çıkmış bizler de paslı çivilere sahip tabutların zombileri olmuşuk.

Belki de sadece tek yürek olmaktır dünya üzerine çöken bu kara bulutun sebebi.

Tekrardan ve yeniden bir başlangıcı olmalı hayatın. Ama nasıl

Mesela sevgi seyyar satıcılarda 2. el satılsa.Satılsa da parayla alsak.Ücretini ödediğimiz diğer eşyalar gibi değer kazanır belki gözümüzde.Cep telefonuna gösterdiğimiz değerin belki yarısını gösteririz sevgiye, sevgiliye.

Belki de büyümüşlüğün verdiği bir olgunluktan dolayı sevgiyi ikinci planda görüyoruz.Belki de sevgi, deli gibi kalbin çarpması çocukluğumuzun bir parçasıdır.

Eğer öyle ise;

Büyüdüğümüzde çocuk olmaktan mı çıkarız.Yoksa uzaklaşırmıyız.Kim istemez çocukluğuna dönmeyi ama her isteyen dönmek için çaba sarf etmez.Tamam belki boyumuzu kısaltamayız ama kendimize bir şans tanıyabiliriz.

En son nezaman atlı karıncaya bindik ya da sokakta misket oynadık veya zillere basıp kaçtık.

Hatırlamıyoruz bile . Büyüdük çünkü çocukluğumuzla beraber kaldırdık sevgiyide kapısını bir daha hiç açmayacağımız tavan arasına.



Dönemiyorsak eğer çocukluğumuza en azından sevmeli insan sevebilmeli ama sevmek yetmez en önemlisi sevdirebilmeli insan kendini.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder